Sinema, TV ve Sahne

Hakkında

Bir filmi izlerken dikkat etmesek de, müziğin yarattığı atmosfer, filmden nasıl bir his aldığımız üzerinde doğrudan etkilidir. Ne kadar harika çekimler izlersek izleyelim, müziğin varlığı (ve bazen de alışılmadık bir şekilde “yokluğu”) tüm sahneyi birkaç seviye birden yukarı taşır. Yazar Kurt London'ın da belirttiği üzere, film müziği tahmin edilenin aksine bir sanatsal dürtüden ziyade, projektörün gürültüsünü bastırmak maksadıyla filmlerde kullanılmaya başlandı. Sesin kaydedilebildiği yıllardan önce, sinemada salonun içinde canlı müzik yapan orkestralar veya müzisyenler, projektörlerden gelen motor uğultusunu bastırmaya çalışarak farkında olmadan sinema sanatının çehresini tanımlıyorlardı. 1920'li yıllarda sessiz film döneminin en önemli ekollerinden Alman sineması, filmlerde ilk kez orijinal eserler kullanmaya başladı. Genellikle büyük orkestralar için bestelenen bu eserler, buna ek olarak salt piyano için uyarlanmış ve sadeleştirilmiş versiyonları da içermekteydi ki bu, filmlerin küçük salonlarda gösterildiği koşullarda da benzer bir etkiyi yaratmasına olanak vermişti.1970'li yıllara kadar klasik müzik egemenliğinde geçen film müzikleri, gitgide atonal seslere doğru yelken açmıştı. Modern klasik müzik parçalarının merkezine yerleştiği gerilim filmi müzikleri, seyirciyi diken üstünde tutma görevini başarıyla yerine getiriyordu. 1970'lerde ise, yaygınlaşan synthesizer'lar ile, bilim kurgu türü başta olmak üzere birçok film müziği ilginç seslerle, atmosferik synth arpejleri ve theremin sesleriyle örülmüştü. Modern sinemanın en önemli film müziği bestecilerine baktığımızda, karşımıza “Bir Zamanlar Amerika” ve “İyi, Kötü ve Çirkin” gibi filmlerin unutulmaz müziklerine imza atan Ennio Morricone, 1980'li yılların kült korku filmlerine ilginç seslerle hayat veren John Carpenter, “Indiana Jones” ve “Star Wars” gibi filmler için harika eserler bestelemiş John Williams ve özellikle son yıllarda büyük bütçeli Hollywood filmlerinin hemen hepsinde adı geçen Alman besteci Hans Zimmer gibi isimler çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında ve günün teknolojik imkânları da göz önüne alındığında, film müziği alanında son derece heyecanlı ve verimli bir dönem geçirdiğimizi söylemek hiç de yanlış olmaz.

Ülke veya bölge seçin

Afrika, Orta Doğu ve Hindistan

Asya Pasifik

Avrupa

Latin Amerika ve Karayipler

ABD ve Kanada