Müslüm Gürses

“Şarkıda bana gelen haz ve içerik kafama yatıyorsa, bende sırıtmıyorsa sorun olmaz.” Müslüm Gürses, Murathan Mungan’ın yönetiminde çıkardığı Aşk Tesadüfleri Sever albümünde Björk, Leonard Cohen ve Haris Alexiou’yla buluşma sürecini böyle anlatıyordu. Kökleri gazelhan geleneğine kadar götürülebilecek geniş sesi ve yorumuyla Türkiye müzik ortamının en özgün isimlerinden olan Müslüm Gürses (Şanlıurfa, 1953), tarım işçisi bir çiftin oğlu olarak doğdu. Ailenin ekonomik zorluklardan dolayı üç sene sonra Adana’ya göç etmesi, sanatçının müzik hayatını da temelden etkileyecek bir gelişmeydi. İlkokulu bitirmesinin ardından ayakkabı tamircisi ve terzi olarak çalışan Müslüm, 14 yaşında babasının itirazlarına rağmen annesinin cesaretlendirmesiyle, Adana’da bir çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılarak birinci oldu. Gürses soyadını da bu sırada aldı. Sonrasında Adana’da mekanlarda sahneye çıktı, uzun havalardaki başarısının duyulmasıyla beraber TRT’nin Çukurova radyosunda türküler söylemeye başladı. 1968’de çıkardığı Emmioğlu/Ovada Taşa Basma adlı ilk 45’liğiyle ismi ülke çapında duyulan Gürses’in bu başarısını 300 bin adet basılarak rekor kıran Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma 45’liği takip etti. Çaresizlik hissini yansıtabilmedeki ustalığıyla arabeskin kare asları arasında yerini alan Gürses, 1980’de çıkardığı Esrarlı Gözler albümünden sonra artık hayranları için Müslüm Baba’ydı. 2000’lerin ortalarına kadar kendi tarzında devam eden sanatçı, 2006’da özgün tarzını kaybetmeden pop ve rock gibi türleri repertuvarına kattı. 2013’te hayatını kaybeden Müslüm Gürses, hayranlarından oluşan büyük bir kitle eşliğinde uğurlandı.