52 Hertz albümünü takip eden altı yılı, okuyarak, ilham alarak ve bu çalışmayı hazırlayarak geçiren rapper, “Hazırlıklara 2020’de başladım. Ancak bu süreçte önce yoldaşım Beta Berk Bayındır’ın kaybı, daha sonra ise bazı ailevi sağlık sorunları derken 2022’ye kadar kaba bir taslak halinde duran işin üzerine çok az tuğla koyabildim. 2022’de biraz daha silkelenip, geçmişin yükünü omuzlarıma alarak adım atmaya çabaladım. Ve albüm, bugünkü halini yavaş yavaş almış oldu.” diyor. 1998’den beri sürdürdüğü profesyonel müzik yaşamında, farklı türlerden ilham alarak skalasını genişleten Uraz, albümün arkasındaki temel fikri şu cümlelerle anlatıyor: “Günümüz hip-hop head’lerinde iki temel ayrım var: Kabaca ‘yeni’ ve ‘eski’ olmak. Albüm, konsepti gereği, zaman, mekan ve trendden bağımsız olmalıydı. Bu lirikal içeriğin sound’una da yansıması gerekiyordu. Sound’u oluştururken esas hedefim, genel-geçer olabilmesi, trendlere göre değil, her döneme dair olabilmesiydi. Başkalarının temsiliyetleri, ancak güncel kalma arzusu içindeki sanatçılarda çalışır. Ben sadece kendim olabilmek istedim. Bu yüzden de albümün tam adı e2oterik:hiç - özbenliğimi gerçekleştirmek adına bir çaba. Benim için bu albümü yapmak ilham, etki ve benzerlikten uzaklaşmayı ve özümden ne çıkıyor sorusunu cevaplamayı gerektirdi.” Kayıtları Fonetik Stüdio’da gerçekleştirilen albüm, Şad ve Baran Kılkıl gibi isimlerin katkılarıyla tamamlandı. Server Uraz’ın ilk kez kayıt aşamasında kolektif bir çalışma ortamı yarattığı yapımın beat’lerinde Faruk Çeliker imzası bulunurken yurtdışından Danson ve Sky gibi kendisinin yakından takip ettiği prodüktörlerin özel dokunuşları çalışmayı parlattı. “Ben bu işe çocukken başladım. Her çocuk gibi kendimi önce kendime, sonra herkese kanıtlamak istiyordum. Bunu başardım. Olgunlaştıkça hırslarımdan, yapay yarışlardan ve komplekslerimden arındım. Arındıkça kimseye bir şey anlatmaya ihtiyacım olmadığını da gördüm. Rap -en azından bizim bildiğimiz formuyla- birilerine bir şey anlatma ihtiyacıyla tetiklenir. Yolculuğumun bu aşaması, beni müzik yapmaktan olmasa da yaptığım müziği birilerine sunmaktan gitgide uzaklaştırıyor. Albümün biraz içe dönük olmasının sebebi de bu.” diyen Uraz, kendi içsel yolculuğunun sanatına olan etkisini çok net bir biçimde anlatıyor. Server Uraz, e2oterik:hiç - özbenliğimi gerçekleştirmek adına bir çaba. adlı albümünde Zweig, Heidegger ve Camus gibi düşünürlerden aldığı ilhamı, şarkıların hikayelerini anlatırken açıklıyor. e2oterik:hiç - özbenliğimi gerçekleştirmek adına bir çaba. 1. darmaduman “Zor zamanlar geçiririz, o zor zamanlar hiç bitmeyecek, gitgide dibe çekecek gibi hisseder tabir-i caizse “darmaduman” oluruz. Dipte kalmak, bir süre sonra o dibi eviniz yapar. Karanlığın içindeki küçük bir ışığa ulaşma arzusuyla yaşanan o “ev”de bu şarkı çıktı.” “Bize bir şey yapmayıp tamamen bir hiçliğin ortasına koydular, çünkü bilindiği gibi, yeryüzünde insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapacak başka bir şey yoktur.” - Stefan Zweig 2. hayal bile kuramam “Olympos’taki ateşi tanrılardan çalıp insanlığa verdiği için dağlarda zincirlenerek sonsuz işkencelere maruz bırakılan Prometheus’un içselleştirilmesiyle ortaya çıkan bu parça, insanlara hediye edilen ateşin ta kendisi olma düşüncesiyle yazıldı.” “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?” - Irvin D. Yalom 3. susarsam kaybolacağım “Söylediklerimiz kadarız. Sustuğumuz noktada sadece kendimiz için varız, dışarısı için yokuz. Bu denklemde susmak kaybolmak oluyor. Kaybolmamak için söylemeye devam eden ancak konuştukça ızdırap duyan bir insan gibi.” “Ahlak, eleştiren elleri ve işkence aletlerini kendisinden uzak tutmak için sadece her türlü korku aracına hükmetmekle kalmaz. Onun güvencesi, kullanmasını çok iyi bildiği bir tür göz boyama sanatında yatar. Nasıl ‘coşturulacağını’ bilir. Sık sık, tek bir bakışla eleştirici iradeyi felç etmeyi, hatta kendi tarafına çekmeyi başarır.” - Friedrich Nietzsche 4. yangın yeri “Kürek çekmek kolları yorar, kolları yorulan bir insan varoluşunu sürdürmek dışında aklındakileri pek yapamaz. Yorgunluk, yolda daha yavaş ilerlemeye, kimi zaman pes etmeye sebep olur. Pes etmeyip ayağa kalkmak ise iradesi kuvvetli bir insanın etrafı yangın yerine çevirmesiyle sonuçlanır.” “Ortada gerçekten de bir sanat komplosu vardı, ama o dönem bunu görebilmek için aşırı uyanık olmak gerekiyordu. Bugün ise riyakarlık gizlenmiyor, şeffaf... Bir nebze de olsa dürüst olmakla övünen kaç kişi çıkar?” - Jean Baudrillard 5. kifayetsiz “Mekansızlık hakkında. Hiçbir ülkeyi, şehri sahiplenememek. Hiçbir yere ‘evim’ diyememek. Bu noktada benliğiniz eviniz olur, kelimeler kifayetsiz kalır.” “Düşünme ancak, yüzyıllardır yüceltilmiş olan aklın, düşüncenin en dik başlı düşmanı olduğunu öğrendiğimiz zaman başlar.” - Martin Heidegger 6. kalbimden büyük değil “Büyük şehrin kaotik akışında yer bulabilme, var olabilme çabası…” “Bir kenti tanımanın en bildik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, nasıl sevdiğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.” - Albert Camus 7. elimde olmadan “Bazen isteyerek birilerine, en çok kendimize zarar veririz; bazen de istemeyerek. Bu parça istemeyerek olanlar hakkında.” “İnsan hayatı, yenileceğinden hiç şüphe etmeksizin, var olmaya çalışmak için harcanmış bir çabadır.” - Arthur Schopenhauer 8. asker “Yürüdüğümüz yollarda belli hedeflerimiz olur. Bu hedeflere ulaşmak için yeri geldiğinde bir asker gibi mücadele veririz. En zor anlarda dik durabilme kaygısıyla ilerleriz. Mücadeleye devam eden ve mücadelesi yarıda kesilip aramızdan ayrılan ‘askerler’ için.” “Boşlukta erdem vardır ve kötülük yoktur. Bilgeliğin varlığı vardır, ilkenin varlığı vardır, yolun varlığı vardır, nefes ise hiçliktir.” - Miyamoto Musashi 9. çoğunluk “Çoğunluk, toplumun karar mekanizmasıdır. Karar mekanizması hür olanlar pek çok yargının çoğunluk tarafından onaylansa da gerçek olmadığını bilir, çoğunluğa rağmen, çoğunlukla yaşar.” “İçinde ışığı olmayan insanlar, kalabalığa karışıp ışık bulmaya çalışırlar.” - Arthur Schopenhauer 10. korkuyorum “Herkesin ne kadar korkusuz olduğunu gösterme yarışı içinde bulunduğu bir dönemde; gerçekte ‘kimiz, neyiz, ne yapıyoruz’ları sorgularcasına. Korkmak, korkusuzluktan daha gerçektir.” “Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen ‘hiç’ ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.” - Şems-i Tebrizî